Zırhlı Kurt
Her bir tarihi oyun beni yeni bir pişmanlığa sürüklüyor.
Geçmişte tarihle bu kadar ilgisiz olmuş olma pişmanlığına :(
Şu sıralar kendime en çok sorduğum soruların başında gelen birkaç sorunun en önemlilerden bir kısmı direkt olarak oyunun konusunu teşkil ediyor;
Ülkeyi padişah yönetiyor. Peki ya padişahı kimler?
Hatta daha da önemlisi adaylar tek olmadığına göre kimin padişah olacağına kim yada kimler karar veriyor?
Peki en önemlisi payitahtın adaylarından biri olsanız, akıl sağlığınızı nasıl korurdunuz. Düşünsenize öyle bir taht yarışı ki kaybedeni ya boğuyorlar yada her kapı açıldığında boğmaya biri mi geldi diye tüyleriniz diken diken olsun diye sarayda bir köşke kapatıyorlar.
… Belki sırf anne olmak isterdi çoğu.
Her biri kendi diyarında.
Evlenip çocukluk aşkıyla.
Ama padişah anası oldular.
Can kattılar, can verdiler, can aldılar.
İktidar, iktidar, iktidar.
Osmanlı tarihinden bir kesitin sunulduğu oyunda, “Darbe hazırlığı var” diyen Kösem Sultan, oğlu İbrahim’den (Deli) tasfiye ister.
Ancak oğlunu öldürmeyi reddeden Deli İbrahim, cellatları görünce inanamaz.
Kösem Sultan, ‘B Planı’ olarak torunu Mehmed’i tahta geçirir.
Babası Deli İbrahim ile babaannesi Kösem Sultan’ın sarsıcı izlerini ömrü boyunca taşıyan IV Mehmed, ‘yaralı bir zırhlı kurt’ olarak yaşar.
Tecritte anılar ve hayallerle boğuşarak özgürleşmeye çalışır:
“Dünya zindan idi, zindan dünya oldu”
Herhalde konunun en güzel özeti bu :(
Bu yazı 2152 defa okundu
- 2016’da Neler Okudum - 16/01/2017
- Bir de Piri ile Gez - 09/01/2017
- 2017 Hedeflerim - 02/01/2017
Bir yanıt yazın