Toros Canavarı

Daha önce hem sinemaya hem tiyatroya büyük ustalarca aktarılmış bir konuyu alıp tekrar sahnelemek bence büyük cesaret ister.

Düşünsenize konu bu kadar bilindik bir konuyken seyirciyi şaşırtmak, ilgisini sürekli canlı tutmak ne kadar zordur.

Ama Tarık Şerbetcioğlu yine ustalığını sergilemiş ve o muhteşem kadrosu ile harikalar yaratmış.

Sadece sahne arkasında yönetmen olarak değil sahnede oyuncu olarakta muhteşem bir performansa imza atmış.

İyi ki bu oyunu tekrar sahnelemişsin Tarık Şerbetçioğlu.

Kadroda Nuri karakteriyle devleşen Şevket Avşar’a, Nuri’nin eşi rölünde Binnur Şerbetçioğlu eşlik ediyor.

Ev sahibi rolünde Naci Taşdöğen ve Duman Osman rolünde İskender Bağcılar izlemeye doyamayacağınız repliklere can vermişler.

İşlenen konu aslında öyle incelikli ki oyunun bazı kısımları seyirciyi bile ikiye bölecek nitelikte. Bir kısmı sahneye gülerken bir kısmı ancak acı acı tebessüm edebiliyor.

Konuyu hatırlayalım isterseniz, hatırlayalım diyorum zira bilmeyen olduğunu çok zannetmem.

Aziz nesinin keskin zekasından süzülen ve bu güzel ülkede yok canım buda olmaz dedirtecek bir konu aslında.

Nuri Sayaner karısı ve 2 çocuğuyla birlikte son derece monoton bir hayat süren 65 yaşlarında emekli bir adamdır.

Ailenin geçim sıkıntısı bir yandan, ev sahibi bir yandan bu monotonluk bir ritim katarken oğul Metin sınavlara hazırlanmakta, kız Gülay evde kalmış kadın psikolojisinden kurtulup kısmetini beklemektedir.

Ailenin kaderi (Mihriban’ın) dırdırı sonucu Nuri Bey’in nihayet ev sahibini karakola şikâyet etmeye karar vermesiyle değişir.

Polisler Nuri beyi gördüklerinde duruma inanamazlar.

Uzun zamandır tüm kamuoyunun yakından takip ettiği ve polislerin her yerde arayıp bulamadığı ünlü katil TOROS CANAVARI karşılarında durmaktadır.

Aziz Nesin’in deyimiyle “izahı olmayan şeylerin mizahının yapıldığı” bir oyun izleyeceksiniz :)

Bu yazı 2322 defa okundu