Cadının Bohçası

Bir travestinin ezberinizi bozmasına izin verecek kadar cesur musunuz?

Kumbaracı 50 nin Şubat programında rastladığımız Cadının Bohçası adlı oyun kısa tanıtım yazısıyla bizi içine çekti ve Aslı ile beraber Kumbaracı’ nın yolunu tuttuk. Farklı bir oyunla karşılaşağımdan ve güzel vakit geçireceğimden emin bir şekilde gittim ama ne yalan söyleyim bu kadarını da beklemedim.

40 lı yaşlarında bakımlı bir kadın – Esmeray – sempatik tavırları, midye tepsisi ve limonları ile sahnenin yolunu tuttu. Biz midye tepsisine takılmış şaşkın gözlerle seyrederken; o midye midye diye bağırarak; bir taraftan da Kürtçe konuşarak midyelerini ikram etti.. Bir kadına, bir erkeğe, bir gay e ve bir lezbiyene.. Sahneye bir gay çağırırken salonda çıt yok.. O da soruyor, neden sustunuz?

Midye faslından sonra başladı hikayesini anlatmaya.. Kars ın merkez köylerinden birinde başlayan Mehmet in hikayesi, köyün o yıllar önce çizilmiş sınırlarında dışlanmışlıklar, İstanbul a geliş; iş aramalar, kimi zaman börek ustası, kimi zaman bulaşıkçı, kimi zamansa bir seyyar satıcı.. Kimlik arayışları, gidip gelişler.. Sonunda o büyük hamle.. Esmeray .. Çaresiz bir kabulleniş – seks işçiliği –

Kadın hakları, sol düşünce, feminizm hareketlerine dalış.. Siyasi kimlik arayışları.. Direniş..

Kars ta başlayıp İstanbul da devam eden bu sıradışı hayatın içinde buluverdik kendimizi.. Bir an Tophane de bir parktaydık, bir an Tarlabaşı nda.. Acı, keder, ironi, ne çok şey yaşadık aynı anda… Bir kahkaya attık, bir buz kestik.. Hiçbir şeyin yalnız siyah ya da yalnız beyaz olmadığını gördük bir kez daha.. Grinin her tonunu sevmeyi öğrendik..

Şiddetle tavsiye edilir, biraz vaktiniz varsa ve en çok da cesaretiniz…

Bu yazı 1869 defa okundu