Google+

Google+Google, uzun zamandır üzerinde çalıştığı sosyal paylaşım projesi Google+’ı geçtiğimiz günlerde devreye aldı. Daha önce ne olduğunu pek anlayamadığımız Wave, Orkut ve Buzz gibi sosyal açılımlar yapan Google “bu sefer olmuş gibi” diyebileceğimiz bir projeyle karşımızda.

Öncelikle belirtmek isterim ki, an itibariyle kısıtlı sayıda kişiye açık olan ve yoğunluktan dolayı davet kabul etmeyen site ile ilgili yorumlarım tamamen izlediğim tanıtım videoları ve diğer kişilerin izlenimlerine dayalı olacaktır.

Öncelikle Google+’da dikkat çeken 3 kavram ile başlayalım:

Circles(Çevreler): Circles kavramı, tüm sosyal çevrenizi kategorize etmenizi amaçlayarak tasarlanmış. İsminden de anlaşılabileceği gibi sosyal yaşantınızda farklı çevrelerde görüştüğünüz, ortak paydada paylaşım yaptığınız kişileri buna göre sınıflandırıp paylaşımlarınızı bu ölçüde yapmanızı sağlıyor. Örneğin iş çevrenizle paylaşmak istemediğiniz bir resim, duygu ya da düşüncenizi, aile ya da lise arkadaşlarınız ile paylaşabilirsiniz. Beni en fazla meraklandıran konulardan bir tanesi ve sırf bu özelliği denemek için sabırsızlıkla bekliyorum.

Sparks(Konular): Konular, tam anlamıyla sosyal paylaşımın damarı olması gerekirken şu ana kadar görmüş olduğum sosyal paylaşım sitelerinde yeteri kadar üzerine gidilememiş bir özellik. Kendi konularınızı ilgi alanları bazında seçip bu konular hakkında yazılmış yazılara, yüklenmiş resimlere ve videolara size özel filtrelerle ulaşmanızı sağlıyor. Google bu konudaki tecrübesiyle, bu konuda hayal kırıklığı yaratmaz ise en fazla kullanılacak özelliklerden birisi olacağını düşünüyorum.

Hangouts(Video ile sohbet odaları): Hangouts, bilgisayar başında boş boş otururken dışarı çıkmaya üşendiğinizde  ya da gerçekten uzakta olan birileriyle görüşmek istediğiniz zaman yine circle’larınız içerisinden “hanging out” konumundaki bir ya da birsürü arkadaşınızla video chat yapabildiğiniz bir kolaylık sağlıyor. Bu konudaki tek çekincem, Türk Telekom bize bu konuda ne kadar destek sağlayabilir o konuda çok emin değilim. Şahsen yüzyüze görüşmeyi tercih edenlerden olduğum için aynı şehirdeki arkadaşlarımla zorunlu kalmadıkça video chat yapmamaya çalışacağım ancak ilgilenenler için gayet hoş olmuş.

Mobil diyarlar da unutulmamış tabi ki, instant upload(anında resim yükleme) ve huddle(çoklu yazılı sohbet) gibi özellikler de mobil telefonlar için mevcut. Ayrıca Takeout denilen özellikle de o ana kadar sitede paylaşmış olduğunuz tüm medyayı bilgisayarınıza indirebiliyorsunuz.

Google, Google+’ı önemsiyor ve her an gelişmekte olacağını da her tanıtımın sonunda yazan Google+ Project yazısıyla vurguluyor. Birçok özelliği bünyesinde barındıran yeni sosyal paylaşım fenomen adayı ilk bakışta sosyal paylaşım sitelerine karşı güzel bir atak gibi gözükse de 1-2 sene içerisinde her türlü internet ihtiyacımızı karşılamaya soyunmuş bir deve dönüşebilir. Bu yüzden, özellikle facebook’da yaşayan tüm arkadaşlarıma direk göz teması kurmayın ve kendinizi sakının diyerek yazımı noktalıyor ve sizleri konuyu daha görsel olarak açıklayan google’ın resmi blog’undaki videoyla başbaşa bırakıyorum.

Google+

 

Bu yazı 2603 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.