El Clasico
Uğur isminde iki arkadaşım var. Biri yılların eskitemediği kadim dostum üniversite arkadaşım Uğur (bundan sonra Uğur olarak anılacak), diğeri daha taze, mesai arkadaşım Uğur (bundan sonra yeni Uğur olarak anılacak) :)))*
Şimdi eminim başlık başka konu başka neler oluyor diyorsunuz. Durun açıklayayım
Yeni Uğur bir süre önce superaktiften haberdar olunca siteyi gezip bir çok makaleyi hızlı bir şekilde tükettikten sonra dedi ki “Sporla ilgili pek yazı yazan yok galiba. Dur ben birşeyler yazayım”
Uğur da 16 Nisan’da beni aradı ve dedi ki “İspanya liginde bu akşam süper bir maç var beraber izlermiyiz?”
Tabi sonra o maçı önce Kral Kupası ve sonrasında da Şampiyonlar Ligi yarı final eleme maçları izledi.
Öyle olunca da benim bu yazıyı yazmam kaçınılmaz oldu :)
Yeni Uğur yazmadan sporla ilgili daha da ilginci futbolla ilgili ilk yazıyı yazmakta bana nasip oldu.
Maçlardan aklımda ne kaldı derseniz aslında çok birşey kalmadı :)
Ama yine de kaldığı kadarıyla birşeyler aktarmaya çalışacağım;
- İlk maç çok sıkıcıydı, Uğur’un evde ki katılım da çok azdı :) ama servis süperdi (Uğur’a teşekkürler)
- Maçın en ilginç yönlerinden biri Barcelona’nın yaklaşık 4 dakika top çevirip Rıdvan Dilmen’in Real Madrid’liler sıkıldı Barcelona biraz daha top çevirirse evlerine gidecekler gibisinden bir laf etmesiydi :)
- İspanyol hakem azmederek 12 defa uyardığı Pepe’yi oyundan atmadı.
- İkinci maç daha da sıkıcıydı hatta öyle ki maç uzatmalara gidince hepimiz evlere dağılıp yatmaya gittik ve Christiano Ronaldo’nun kafa golünü ve dolayısıyla 18 yıldan sonra gelen kupayı sonradan öğrendik.
- Sonradan öğrendiğimiz bir başka olay ise; Real Madrid’in onca yıl bekledikten sonra aldığı kupaya sahip olamayıp otobüsten düşürmesi ve otobüsün kupayı acımasızca ezmesi oldu.
- Şampiyonlar ligi maçlarına ilgi daha bir fazlaydı Uğur’un evde katılım tavan yaptı ben yine balık kısmına yetişemeyerek pizzaya talim ettim.
- Pepe daha önceki maçlardan hakkettiği kırmızı kartı en sonunda görerek oyun dışı kaldı ve Barcelona seride 2-0 lık tur biletini cebine koymuş oldu.
- Şampiyonlar Ligi’ndeki 2. mac en kalabalık seyirci kitlesine ulaştı tabiki starta değil ;) uğurun evinde :)
- Ben bu sefer balığa yetiştim pizza diğerlerine kaldı :p
- Uğurun şirketten arkadaş grubunun hakimiyeti, benim de şirketten Ozan ve yeni Uğur’u transfer etmemle, üstünlük hala onlarda da olsa kırılmış oldu
- Uydu alıcısını maçın başlamasına 3 dakika kala farklı odaya taşımaya kalkmamız ayrı bir maceraydı, ciddi bir kablolama calışması da cabası. Neslihan’ın takip eden günlerde ortalıkta kalan kablolardan dolayı söylenip durmasından hiç bahsetmiyorum ;)
Sonuç: İyi ki varsın Uğur iyi ki varsın el clasico, organizasyonlara devam Uğurcuğum
Bu maçlar böyle bitti artık önümüzdeki maçlara bakıyoruz :)
Bu yazı 3702 defa okundu
- 2016’da Neler Okudum - 16/01/2017
- Bir de Piri ile Gez - 09/01/2017
- 2017 Hedeflerim - 02/01/2017
Bir yanıt yazın