Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları

Hobbit: Desolation of SmaugUzun bir aradan sonra tekrar merhaba :)

Yüzüklerin Efendisi ve Tolkien hayranı olduğumu bilen arkadaşlarım sağolsunlar, Pazartesi günü Hobbit : Smaug’un Çorak Toprakları filminin Türkiye Gala’sına gitme şansını yakaladım. Normalde bu tarz aktivitelere eşimle gideriz. İkimiz de Orta Dünya’yı ziyadesiyle sevmemize rağmen kızımızın (evet artık bir kızımız var :)) hafif bir hastalık geçiriyor olmasından dolayı kendisi evde kalmayı tercih etti. Ancak benim kızım ile ilgili endişelerimi de “anne sütü iyi geliyormuş zaten, senin yapabileceğin bir şey yok” diyerek giderdi ve böyle bir etkinliği kaçırmamam gerektiğini iletti. Ben de etkinliğe The Hobbit yazısında bahsi geçen ve beni bu dünya ile ilk tanıştıran arkadaşımla gitmeye karar verdim.

Gala, güzel hazırlanmış bir kokteyl ile başladı. Ortam, Orta Dünya’ya benzetilmiş, yerlere kayrak taşları dizilmiş, ana koridor, hol ve gösterimlerin yapılacağı üst kata güzel ışıklandırılmış ağaçlar yerleştirilmişti. Etkinlik için orada bulunan, demokratik muhafazakar yapımıza ters olarak kızlı erkekli elf, cüce ve Galdalf kıyafetli cosplayer’lar ile fotoğraf çektirebileceğiniz stantlar da mevcuttu. Müzikler, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinden seçilmiş ve genel atmosferi tamamlayıcı nitelikteydi. Özünde keyifliydi yani :) Saatler 21:00 olduğunda 7 ayrı salonda gösterimler aynı anda başlatıldı ve bu dünya ile iletişimimizi kesip orta dünyaya giriş yaptık.

Yüzüklerin Efendisigaldalf_pipe üçlemesinin sinema versiyonlarında olduğu gibi film ufak bir girizgah sonrasında  Hobbit: Beklenmedik Yolculuk’un  zart diye bittiği yerden başlıyor. Heyecan, ilk filmde de olduğu gibi film boyunca nefes aldırmadan artıyor. Kitapta bu filmin dakikalarına denk gelen yerlerdeki karakterlerin hiçbirisi için kötü bir şey söyleyemeyeceğim. Beorn, Bard, özellikle Master of Laketown karakteriyle Stephen Fry benden tam not aldılar. Peter Jackson, Yüzüklerin Efendisinde Arwen’e daha çok sahne verip rol yükleyerek yaptığı işi bu filmde de Tauriel isimli kurgusal bekçi elf karakterle yapıyor.  Radagast, Bilbo, cüceler ve Gandalf her zamanki gibi üstlerine düşeni yapıyorlar. Burada Bilbo karakterine bambaşka bir tat katan Martin Freeman’a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Bafta ödülü sahibi oyuncu bu filmdeki performansıyla ayrıca göz dolduruyor. Filmin bir yerlerinde heyecanın biraz düşmesini bekliyorsunuz ancak başladığı hızda devam edip en yukarıda olduğu anda alışıldığı üzere zort diye bitiyor.

Peter Jackson ile sinema perdesinde hayat bulan 5 filmdir müthiş oyuncu seçimleriyle ile hayatımıza görsel olarak da giren orta dünya, bu filmde de aynı canlılığını sürdürüyor. Mekan analizleri o kadar güzel yapılmış ki, kitabı 3-4 kez okumuş birisi olarak filmin herhangi bir yerinde bu mekan olmamış ya da şöyle olsa daha iyi olurmuş diyemedim. Varil sahneleriyle aksiyon açısından, Smaug ile görsel efektler açısından, Tolkien ile de hikaye açısından doyuran film, bu soğuk günlerde sığınacak bir sinema arayanlar için sene bitmeden gidilmesi gerekenler arasında. Özel gösterim olduğundan hiç ara da verilmediği için ~150 dakikalık 3D deneyimi gözlerimi epey yorsa da hepsine değerdi diyorum ve hepinize keyifli günler diliyorum :)

Bu yazı 9461 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.