Yemek ya da Yememek

Kitabın isminden ve kapağından dolayı her yeni gün piyasaya çıkan diyet kitaplarından sanabilirsiniz. Bu kitabı bana diyetisyenim hediye etmeseydi bende öyle düşünüp elimi bile sürmezdim. Psikolog olan yazarımız; yeme bozukluklarının nasıl oluştuğunu, bu hastalıkların belirtilerini ve nasıl çözümleyebileceğimiz hakkında bilgiler vermiş.

İnsan psikolojisine eskiden beri merak duyarım fakat bu sefer ki benim için farklı alanıydı. Ne tarz bir yeme alışkanlığınız olduğunu biliyor musunuz? Kitapta anlatılanlardan kendinizi bulabileceğiniz gibi, içindeki testleri çözerek net bir şekilde yardıma ihtiyacınız olup olmadığını da belirleyebiliyorsunuz. Benim ilgimi çeken bir diğer kısımda anoreksiya, bulimiya ve obezite hastalarının nasıl düşündüğünü, nasıl sonuçlarla karşılaşabileceğini akıcı, sohbet eder bir dille anlatmış. Her hastalık için, o hastalıkla savaşan insanların anlattıkları da çok çarpıcı.

Kendimden de bildiğim üzere genelde insanlar ne yediklerine karışılmasından pek hoşlanmıyor o yüzden bu kitaba soğuk bakılabilir ama kitap çok ince tam sıkıldığınızda bitiyor.

Kitaptan anladığım kadarıyla;

* Çocukluğumuzdaki sofra adabı ileri yaşlardaki yeme alışkanlıklarımız için çok önemliymiş.

* Kararsız olan, başarısızlıktan korktuğu için denemekten kaçınan kişiler kilo vermeye bağlı ertelemeler çok sık görülürmüş. Kilolarımı verdikten sonra şunu yapacağım gibi…

* Yeme krizleri ya da bozukluklarının ortaya çıkmasında başlıca etkenler; özgüven eksikliği, sıkıntı ve kaygı, küçükken dalga geçilmesi, ailenin tutumu, yemekle ilgili yaşanılan travmalar, hayatlarını kontrol edememe hissi yemeklerini kontrol etme gösterisine dönüşebilirmiş.

* Normal yeme kavramının zamanla diyetler ya da aşırı düzensiz yemekten dolayı kaybedilebileceği bu yüzdende kişinin kendisine şunu sorması gerektiği: yemek yerine beni başka ne tatmin edebilirdi? Şu an aslında ne yapmak isterdim? Bu sorulara verilecek farklı cevapların varsa aç değilsin.

* “Hayata bir anlam yüklemedikçe kilo vermek kendi başına anlam taşımaz”

Bunlar kitapta ilgimi çeken şeylerden bazılarıydı. Bende yüksek miktarda kilo vermiş bir insan olarak; kendi yaptığım şeyleri gördüm, bazı hareketlerime anlam yükledim. Hani insanlar kendilerini tanımak için çaba sarf ederler, içsel yolculuğa çıkarlar filan, bu da bu konuya dahil. Kişiliğimiz, büyüme biçimimiz, biz her neysek bu da yeme alışkanlığımızı belirliyor. Sırf bu konuda kendimiz hakkında bilgi edinmek için bile okunabilir.

Bu yazı 1201 defa okundu