Tutanak

 TutanakNejatSoyer

Bu kitaba başlarken değişik duygular içindeydim. İlk izlenimim kitabın hem merak uyandırıcı hem de sıkıcı görünmesiydi gözüme. Sırf bu yüzden başladım okumaya. Önsöz olarak yazılan paragrafta iyice kafamı karıştıran bir cümle vardı: “Nejat Soyer yazarın takma adıdır.”

Tüm bu önyargılarıma rağmen kitap akıcı başladı ama ilk izlenimim kesinlikle doğruymuş. Üslupta güzel ayrıntılar da vardı bulanık taraflarda. Üslup genelde huysuz, ters cevaplar veren birine ait. Kurgu ise biraz fantastik. Sıradan bir adam var atalarından ona aktarılan bir kelimeyi koruyor, peşine düşenlerde bu kelimeyi elde etmek için ona sürekli bir şeyler yazdırıyorlar. Bizde bu yazdıklarını okuyoruz kitabın büyük bölümünde. Güya kelimeyi yazan kişiyle beraber keşfetmeye çalışıyoruz kitapta ama ben keşfedemedim, kitabın sonunda da yazar söylemedi. Anlayın ben kırgınım bu kitaba.

Anama yazıtları: “Geleceğin anıları” diye bir yerden çok ilginç, bol mesajlı kısa öyküler serpiştirilmiş araya. Kitap ilerledikçe sıra dışı bulduğum bu kitabın konusu ve kurgusunun yeterince başarılı işlenmediğini düşündüm. Aynı şeyler sürekli farklı cümlelerle uzun uzun anlatılmış. Birçok kez yazar okuyucuya bu kitabı okuma diyor ciddi ciddi bende bir ara zaten aynı şeyi söylüyor dinlesem mi diye düşünmedim değil. Sürekli evirip çevirip aynı şeyleri anlattığını okuyucunun yinede bir şey anlamayacağını söylüyor ki ben katılıyorum tam anlamıyla öyle.

Tutanak

İşte altını çizdiklerimden bir kuple;
“Aslında tüm olanaklar ölümün elinde, yaşamın elinde hiçbir şey yok. Ölüm her şeyi kullanabilir, bir bardak su, bir karış yükseklik, bir anlık dalgınlık, bir araç, bir elektrik prizi, bir baş dönmesi, yanlış bir adım, bedenin içindeki en ince damarlarda gözle görülmez, varlığı bilinmeyen bir pıhtı, sıkıntı, aşk, ayrılık, sevinç, heyecan, eğlence. Akla gelen her şey ölümün aracıdır, yaşamın değil. Yaşam aslında, ölüme araç gereç hazırlama süresidir.”

“Kan dökücü kişilikler sert tepki ile durdurulamaz (filmlerdeki yanlışlardan biri de budur). Dokunmak (temas etmek) çok önemlidir, ama insanları gözetlemek hayatta kalmayı sağlar.”

“Aradığın bir şey yoksa bulacağın çok şey vardır.”

“Kendi yetersizliklerini ya da zayıflıklarını düşünce, inanç, bilim, yeterlilik, olgunlaşma, aydınlanma, yaşamı anlama ve benzeri kılıflara saklayanlardan değilim, böyle bir aklanmaya ihtiyacım yok.”

“Bence, saklamak istediğiniz bir şey varsa yazarak saklarsınız, en iyi yol bu çünkü herkes sizin yazarak açıkladığınızı, anlattığınızı düşünür, yazdıklarınızı okuyarak bir şeyleri bulmaya çalışır, okuduklarıyla yetinir çoğu. Bir şey mi saklamanız gerekiyor, bir kelime ya da bütün bir hayatı saklamak mı istiyorsunuz, yazın.”

Bu yazı 1634 defa okundu

Meryem Kadıoğlu
Latest posts by Meryem Kadıoğlu (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.