Son Ada

Bu aralar kitapçılardan hiç kitap almaz oldum, saolsun babam televizyon kanalından toplayıp toplayıp güncel kitapları önüme diziyor. Geçenlerde yanımda okuyacak bir şeyim olmayınca kitapçıya dolaşmak için girip, alıp çıktığım kitap. Ne zamandır Zülfü Livaneli okumak istiyordum zaten bu küçük yedi tl lik kitabı görünce dayanamadım aldım.

Kitap yazarın değilde hep kahramanın ağzından yazılmış. Kahraman yazar olmadığını acemice yazdığını sürekli belirtiyor fakat gerçek hayatta bunu yazmaz içimizden düşünürüz. Bu kısmı beni rahatsız etmedi aslında, kitapta bir ada halkının başından geçenleri anlatıyor. Aslında yanlış bir önderin bir sürü kişiyi etkileyebildiği, yanlışlara ses çıkarmazsak durumun nasıl daha kötüye gideceğini anlatan, zamanla doğru bilinenlerin de unutulduğunu gösteren, buram buram sosyoloji kokan bir kitap. Kısacası bir çocuk kitabı kadar basit bir kitap okuduğunuzu düşünün ama satır araları yetişkinlere verilen öğütlerle dolu.

Kitapta birkaç cümleyi altını çizmeye değer buldum. Birkaçı roman yazma teknikleriyle ilgiliydi. Birkaçı başka kitaplarla ilgili. Hepsini değil de beni düşündüren ikisini buraya not edeceğim.

  • Biz insanlar evren hakkında düşünürüz, yargılara varırız ama evrenin bizim hakkımızda ne düşündüğünü hiç merak etmeyiz.
  • Kitabı okurken dağa kaçan İsa peygamberin hikayesine bol bol hak vermemek elde değil. Peygamberi dağa doğru koşarken görenler, “Ey İsa, aslandan mı kaçıyorsun?” diye sormuşlar. O, hayır! demiş. “Kaplandan ejderhadan mı kaçıyorsun?” diye sormuşlar. O yine, hayır! demiş ve eklemiş, “ben peygamberim aslandan kaplandan korkmam.” “Peki o zaman neden kaçıyorsun?” diye sormuşlar. “Ahmaklardan kaçıyorum,” demiş İsa, “çünkü onlarla baş edemem.”

Bu yazı 1148 defa okundu

Meryem Kadıoğlu
Latest posts by Meryem Kadıoğlu (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.