Alex
Uzun süre sonra okumayı özlediğim tarzda, zevk aldığım bir kitaptı. Genelde polisiye kitaplardan sadece favori yazarlarımın yeni kitaplarını ya da en çok satan listesine girerek beni kandıranlarını satın alırım ama bu sefer kitap beni buldu bende kıramadım okudum kendisini. Pişman mıyım? Asla! Sanırım bugünden itibaren polisiye romanlarda Fransız yazarların kalemine daha çok güveniyorum.
Okuduğum kitapların konusunu kendi cümlelerimle yazmaktan genelde korkarım. Fazla ayrıntıda boğulmadan kitabın sürprizini kaçırmadan konusundan bahsetmem gerekirse; ismi Alex olan sıradan bir kadının kaçırılma olayıyla ilgilenen polis zamana karşı yarışırken hem kaçıranın hem de kaçırılanın karmaşık geçmişleriyle yüz yüze gelir. Kitapta neyi beğendiğime gelirsek;
Kurgusu kesinlikle yukarıda göründüğünden farklı olduğu için tatmin edici. Beklentilerimin başta düşük olması mıdır bu kadar beğenmeme sebep olan bilemiyorum. Her şey normal bir polisiye romanı gibi başlıyor fakat sonra öyle beklenmedik gelişmeler oluyor ki tam her şey burada biter derken yazar olayın seyrini mantıklı bir şekilde açıklayarak değiştiriyor. Asla az sonra ne olacağını tahmin edemeden okuyorsunuz, bol sürprizli.
Kitabın adını aldığı kahramanın yani Alex’in iyi birisi mi yoksa kötü birisi mi olduğuna tam karar veriyorsunuz öyle bir şey oluyor ki her seferinde fikrinizi değiştiriyor ve aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğreniyorsunuz.
Bütün bunların yanı sıra yazarın alışılmışın dışındaki anlatım biçimi… Üslubu akıcı ve anlaşılır ama asla basit değil. Basitten kastım kısa ve kolay cümlelerden oluşan, kelime oyunları yapmayan, zayıf betimlemeler içeren, hissini okuyucuya geçiremeyen üslüplar (kendimce bir tanımdır bu ciddiye almayın). Romanda çok ciddi sahnelerde bile sizi güldürebilecek eleştiriler, farklı bakış açıları, komik betimlemeler var, üstelik hiçbiri espri kaygısı güdülmeden yapılmış kadar samimi. Okurken gülümsetti.
Yazarın başka kitapları var mı bilmiyorum, okumak için peşine düşer miyim onu da bilmiyorum ama olumsuz bir şey görmedim, gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Bu yazı 11704 defa okundu
- Japon Yapmış - 26/08/2014
- Yaz - 19/08/2014
- Freud’un Kız Kardeşi - 12/08/2014
Bir yanıt yazın