Parayla Saadet Olmaz

Dün okuduğum “Dramdan çıkan film gibi hikaye” başlıklı haber kelimenin tam anlamıyla beni şok etti.  Hiçbir ayrıntısını kaçırmamak ve okuduğumu doğru anlayabildiğimi teyit etmek için birkaç kez okumak zorunda kaldım

Ne kadar beğenirsem beğeneyim herhangi bir haberi veya köşe yazısını birebir kopyalayarak bu satırları doldurmayı hoş bir davranış olarak görmüyorum. Anlamını bozmadan haberi özetleyerek size aktaracağım ama bu haberin tamamını okumanızı ve resimleri incelemenizi mutlak surette öneriyorum.

“Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yüksek gerilim hattına kapılan 5 çocuk annesi Sonya Sağlam, 7 aydır yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı veriyor.

Silvan’ın Selahattin Mahallesinde kuması Mülkiye Gür(25) ve imam nikahlı eşi Müfit Gür(35) ile yaşayan Sonya Sağlam (28) 7 ay önce evinin damını yıkarken, hemen bitişikteki yüksek gerilim hattına kapılarak ağır yaralandı. Beşinci çocuğu Semanur henüz 16 günlük olan Sonya Sağlam, kaldırıldığı Silvan Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ünitesinde yaşam destek ünitesine bağlı olarak ölümle kalım arasında yaşam savaşı veriyor. Şimdi 7 aylık olan Semanur bebek ise her şeyden habersiz üvey annesi tarafından büyütülüyor.”

Asıl hikâye burada başlıyor. 28 yaşındaki Sonya Hanım Müfit beyin imam nikahlı ilk eşi. Daha sonra Müfit bey gönlünü o zaman 15 yaşında olan Mülkiye hanıma kaptırıyor. Mülkiye Hanımı istemeye Sonya Hanım ile beraber gidiyorlar. Kızın ailesi karşı çıkınca da Müfit Bey ile Sonya Hanım, kuma olması için kızı beraber kaçırıyorlar.  Daha sonra da Müfit Bey Mülkiye Hanıma (dikkat ikinci karısı) resmi nikah yapıyor. Düğünde resmi nikahı Mülkiye Hanıma yapsa da Sonya Hanımın gönlünü de hoş tutuyor ona da beyaz gelinlik giydiriyor.  Hatta her iki gelinin gelinliğini Sonya Hanım bizzat kendisi alıyor. Bu talihsiz olay meydana gelinceye kadar Müfit Bey Mülkiye hanımdan 4 Sonya Hanımdan 5 çocuk yapıyor. Ve 15 mt2 lik 150 TL aylık kirası olan tek göz evde yaşıyorlar. Kendi deyimleri ile yaşantılarını;

Biz birbirimizi çok seviyorduk. Herkes birbirimize olan sevgimizi, ve saygımıza gıpta ederdi – Müfit bey”

Ben zaten mutluyum, onun daha çok mutlu olmasını istiyorum.”-Sonya Hanım

Her ikisi de beni seviyordu. Biz çok mutlu bir aileydik. Herkes bizim bu uyumumuza ve mutluluğumuza gıptayla bakardı. Şimdi Mülkiye, ‘keşke ben Sonya’nın yerinde olsaydım”- Mülkiye hanım

Cümleleri ile özetlemişler. Ayrıca bu olay sonrasında Müfit bey;

“5 çocuğunu nasıl teskin edeceğini, annelerinin durumunu nasıl izah edeceğini bilmediğini belirten Gür, eşinin tedavisi için 7 aylık sürede varını yoğunu sattığını, yakınlarından aldığı borçlarla 110 bin lira da masraf yaptığını söyledi.” Müfit bey bu olaylardan başta DEDAS. (Diyarbakir Elektirik Dağıtım A.Ş.) sorumlu tutuyor ve
“İhmali bulunan Dedaş, belediye ve ev sahibinden davacıyım.
” diyor

Bu hikâyeyi 150 sayfalık bir romandan 6 yıl boyunca dizi çekmeye muvaffak olmuş türk senaristlerine bırakın önümüzdeki tüm hayatımız boyunca izleyeceğimiz bir diziyi çıkartmazlarsa ben ne olayım.

Diğer taraftan akademik çevreler bu konuyu ele alsa en azından bir üniversite dolusu sosyoloji okuyan gencimize bitirme tezi konusu çıkar.

Müfit beyin hikâyesin de çok eşlilik, küçük yaşta kız kaçırma, kuma alma, 9 tane çocuk yapma, yüksek gerilim direğinin bitişiğinde tek göz evde ailesini yaşatma gibi birçok ilginç ve ahlaki açıdan tartışılabilecek nokta olabilir. Ama benim en çok ilgimi çeken konu her üçünün de kendi ifadelerinde bu olay başlarına gelinceye kadar çok mutlu ve uyumlu bir hayatlarını olmalarını belirtmeleri.

Her şeyden önce Müfit Bey ile kendimi kıyaslamak isterim.

  1. Her ikimizde 35 yaşındayız
  2. Müfit bey iki tane hanımı eskitmiş ben daha yeni evli sayılırım
  3. Müfit beyin beline kuvvet tam 9 tane çocuğu abdesthane testisi gibi ardı ardına sıralamış, ben 35 yaşımda ancak bir tane çocuğa sahip olmaya cesaret ettim, O da bir yıldır belimi bükmüş durumda, (Bir çok Süperaktif okuyucusu tek çocuğa bile cesaret edemediğini ayrıca not ederim)
  4. Müfit beyin okuma yazması olduğu tartışılır, ben ise Yüksek lisansın üstü bir öğrenimime sahibim,
  5. Müfit bey yaya ulaşımdan toplu taşımaya terfi etti mi bilmiyorum, benim ise ayağımı yerden kesecek bir aracım var,
  6. Müfit bey çocuklarının yüksek gerilim hattının yanında suyla oynamamaları için herhangi bir tedbir almıyor, ben ise oğlumun güvenliği için arabada taşıdığım oto koltuğu, çocuk puseti vb. ıvır zıvır için Müfit beyin 6 aylık maaşına denk bir harcamayı gözden çıkartmışım.
  7. Avrupa’nın 7-8 ülkesinde bulundum, Müfit bey sanırım Silvan’ın dışına askerlik haricinde eşinin sağlık problemi nedeni ile ilk kez çıkıyor.
  8. Müfit bey 500 TL aylık kazancı var, Allah’a şükür Müfit beyden kat be kat fazlası her ay düzenli olarak maaş hesabıma yatıyor.
  9. Müfit bey ayda 150 TL kira ödüyor, evim kendime ait ama site güvenlik ısıtma, elektrik vb. giderlerimin toplamı 500 TL ye ulaşıyor. (Müfit beyin aylık bütçesinden çıkarttığım elektrik, su, doğalgaz, ısınma, güvenlik, sigorta vb harcama kalemlerinin hiç yer almadığını görüyorum)
  10. 10.  Müfit beyin hayatı boyunca herhangi bir tatil yaptığını sanmıyorum, ben ise ailemle en azından yılda bir kez lüks bir tatil köyünde 1 hafta tatil yapıyorum. (Ailemin yazlığında geçirilen zamanlar haricinde)
  11. 11.  Müfit bey 500 TL lik aylık gelirine rağmen 110 Bin TL lik borç yükü altına rahatça girebiliyor, ben ise kenarda 110 bin TL lik param olsa dahi 500 TL lik borcum oldu mu uykularım kaçıyor.

Bu listeyi daha fazla uzatabiliriz. Bir çok kişinin savunduğu mutluluğun anahtarı olarak görülen ve bir çoğunu büyük paralar harcayarak elde edebileceğimiz iyi bir eğitim almış olmak, işte başarılı olmak, okulda başarılı olmak, seyahat etmek, tatil yapmak, değişik ülkeleri görmek, evlenmemek gibi değerlerin hiç biri ucundan kıyısından da olsa Müfit beyde bulunmuyor.

Müfit bey verdiği mülakatta biraz geçim sıkıntısı çektiğini söylüyor. Ben de Müfit Bey gibi ay sonunu getirmede zorlanıyorum, belki kredi kartları üzerindeki borç stoğum Müfit beyin yıllık maaşına denk geliyor. Ama Müfit Bey 2 hanımı ve dokuz çocuğu ile birçoğumuzdan çok daha mutlu bir hayat sürüyor.

Mutluluğu başka yerlerde aramamamız lazım. Öyleyse ;

Parayla Saadet Olmaz

26/01/2011

Murat TUNÇER

Bu yazı 2053 defa okundu

Murat Tunçer
Latest posts by Murat Tunçer (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.