Ofiste Çiçek

Ofiste ÇiçekAz önce şirkette beslediğim çiçekten solucan çıktı :p

Tam da sizlere bu resmi göndermek için çekim yapmaya çalışırken. Çok komik.

Peki bu çiçek resmini niye gönderecektim derseniz.

Hikaye şöyle;

Özge, bu çiçeğin saksısında cherry domates fidanı getirmişti.

O dönem Özge ile masalarımız yakın yakınaydı ve cam kenarında olduğu için domatesi beraber sulayarak, bakarak büyüttük ve sonrasında da domatesleri afiyetle yedik.

Fakat ne olduysa bundan sonra oldu, biz nasıl olsa domatesleri yedik artık diye fidanı ihmal mi ettik yoksa fidanın özeeliği domatesleri ver ve kuru şeklindemiydi bilinmez, fidan kurudu.

Fakat enteresan bir şekilde kenarından bir ot fırladı.

Bizde kalan sağlar bizimdir mantığıyla otu evlat edindik.

Besledik büyüttük. Özge şirketten ayrılınca doğal olarak bizim otta öksüz kaldı. Ben hem annesi hem babası oldum yavrucağın.

Ama bu otun düşmanı çoktu.

Özellikle Levent ve Gözde. Her uğradıklarında ne yapacaksın bu otu at gitsin, dur sökelim felan baya bi taciz ettiler zavallıyı.

Sonra bir gün Levent Antalya’dan gelirken bir çiçek getirdi. Anlatmasına göre annesine bizim otu anlatmış, annesi de durumumuza acıyarak bizim için evdeki çiçeklerden birinin dalından kırıp filizlendirmiş.

Levent büyük bir keyif ve vahşilikle otu saksıdan söküp camdan dışarı attı ve biz de yerine getirdiği çiçeği diktik.

İşte bu çiçek o çiçek diyeceğim ama hikaye burada bitmiyor.

Bizim çiçek serpildi büyüdü hatta güzel güzel çiçek açtı, ancak gel gelelim ben tatildeyken Levent haini çiçeğe su vermemiş bir geldim ki çiçek pert.

Neyse suladık felan kendini toparlar gibi oldu. Ama bu sefer de bizim çiçeğe çok iyi bakamadığımızı düşünen birileri (temizlikçi teyzeler olduğundan şüpheleniyoruz) sürekli sulaya sulaya çiçeği çürüttüler.

Öyle suladılar ki allah sizi inandırsın dünyanın saksıda gerçekleşen ilk toprak erozyonu vakası gerçekleşti, resmen saksıdaki toprak tükendi.

Tabi hal böyle olunca olaya tekrar müdehale geldi.

Hemen çiçeği eklem yerlerinden parçalara ayırıp su dolu plastik bir bardağa koyarak tekrar filizlendirdim.

5-6 daldan 3 tanesi filizlendi geri kalanlar suyun içinde çürüdü gitti.

Az önce bahsettiğim toprak erozyonun nedeniyle yok olan toprağın yerine şirketin bahçesinden tornavida :) ile toprak kazarak ek yapıp kurtulan filizlenmiş dalları ektim.

Şu anda 2 dal tutmuş görünüyor.

Bahsi geçen solucan efendi de kuvvetle muhtemel bahçeden alınan toprakla beraber geldi.

Bir solucan bu kadar hikayenin kaleme alınmasına vesile oldu ne diyim :)

Not: Solucan doğal ortamına, yani şirketin arka bahçesine geri bırakıldı :p

Ofiste Çiçek
Ofiste Çiçek

Bu yazı 2411 defa okundu

Murat Zaralı
Latest posts by Murat Zaralı (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.