İtiraf.com’dan Son İnciler

Uzun bir süredir itiraf.com‘u unutmuştum. Bir zamanlar ne kadar popülerdi, hatta gazeteler bile bu siteden alıntı yapardı.

Gerçi benim gibi birçok kişi unutmuş görünüyor, zira işyerinde aşağıdakilerden birkaçını paylaştığım arkadaşlarım “Ooo sen daha yeni mi gördün bunları, biz face’te çoktan okuduk” dediler :( Demek ki artık facebook’tan takip ediliyor bu tür mesajlar.

Ben de benim gibi henüz bunları facebook’ta görmemiş arkadaşlar için aşağıya ekliyorum o zaman :)

Özlem’e de bu güzel paylaşımı için teşekkür ediyorum.

İyi okumalar. Bakalım siz de benim kadar gülüp eğlenecekmisiniz.

  • Üniversite öğrencisi olan kardeşimi annem arıyor, “Alo Nihal kızım, Nihal duyuyor musun?” Kısa bir şaşkınlıktan sonra kardeşim “Nihal kim anne, ben Ece” diyor ama annem ısrarla Nihal diye sesleniyor. Kardeşimin artık kızdığını anlayınca da bombayı patlatıyor. “Kredi kartı ekstren geldi de, belki kendini Adnan Ziyagil’in kızı zannediyorsundur diye öyle dedim.”
  • Kocamla sabah işe beraber gidiyoruz, akşam işten beraber dönüyoruz. Kapıdan girer girmez sorduğu soru; “Yemekte ne var?” Pardon canım yaa, tencereleri iş yerinde unuttum…
  • “Allah aşkına yeter hanım. Bir kerecik de iç de bana. Rakı iç, viski iç, sigara iç de.” diyen babam; “Öyle hepsini tek tek söyleyemem; topluca zıkkımın kökünü iç diyeyim, anlaşalım!” diyen de annem olur.
  • Tavuk almak için marketin kasap reyonuna gidip iki küçük göğüs istiyorum. Onlar paketlenirken ben diğer alacaklarımı alıyorum. Geri döndüğümde paketlemeyi yapan eleman olanca sesiyle bağırıyor: “İki küçük göğüs sizin miydi?” Evet benim Allah’ın cezası, benim!
  • Beş kız arkadaş evlilik üzerine koyu bir sohbete koyulduk. Altı aylık evli olan arkadaşımız “Arkadaşlar kesin evlenin.” dedi. İlk defa evli olan birinden güzel bir söz duydum diyordum ki “Aranızdaki tek salak ben olmak istemiyorum!” diye devam etti.
  • Muhteşem güzellikteki pazarlama müdiresiyle iş için şehir dışındayız. Akşam otelde yemeğimizi yedik, “Hadi çıkıp gezelim biraz.” dedi. Çıktık, kapının önünde “El ele gidelim mi?” dedi, heyecanlandım, “Olur tabi ki” dedim ve elimi uzattım. Güldü “Şu ilerideki mağazadan bahsediyorum adı L&L” dedi. Rezil oldum rezil. İngilizce isim koymayın şu dükkanlara yahu.
  • Anneme sürekli “Seni çok seviyorum” diye mesaj atan babama “Hep anneme mesaj atıyorsun! Biz neciyiz, insan bir kere de çocuğuna mesaj gönderir…” türü bir ton sitemde bulunuyorum, gülüp geçiştiriyor. Beş, on dakika sonra telefonum bipliyor, babamdan mesaj geliyor: “Anneni çok seviyorum.”
  • Acile kafa travmalı zil zurna sarhoş bir hasta getiren hasta yakını, hastaya bakıp ”CT (siti) çekelim” diyen uzman doktor ve ”Bana kimse s.ktir çekemez laaaaan!” diye ayağa fırlayan sarhoş, gecemize neşe kattınız, sağolun.
  • Şehirlerarası otobüste gece 23:00’dan sabah 05:00’a kadar nefes almadan konuştuktan sonra, şoföre; ”Kaptan bey evladım, kusura bakma seni de uyutmadık!” diyen yurdum teyzesine alkış yok mu?
  • Az önce, bir senedir peşimden koşan makina mühendisi vatandaşın SSK dökümüne baktım, primleri 5,700’den yatıyormuş. Allah’ım, aşık mı oluyorum ne?
  • Sosyal Bilgiler 4. sınıf sınavında, “Savaşa gidip, savaştan sağ dönen askere ……. denir.” sorusuna, “Hoşgeldin” yazan benim canım öğrencimdir.
  • İslamiyeti kabul etmiş ilk Türk boyu…….. ‘dır şeklindeki boşluk doldurma sorusuna “1.65” yazan öğrenciye sizce kaç verilir? Bence bu yaratıcı zeka 100 ile ödüllendirilmelidir.
  • Kendini fazlasıyla beğenen arkadaşım ”Ne olacak böyle, bıktım vallahi. İşyerinde peşimden koşmayan erkek yok neredeyse.” diyerek bana dert(!) yanıyor ve onu teselli(!) edecek cümleyi kendisine yöneltiyorum; ”Ah tatlım, erkekler topun da peşinden koşuyor ama tekme atmak için.”

Bu yazı 2178 defa okundu

Murat Zaralı
Latest posts by Murat Zaralı (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.