Altın mı? Elma mı?

Bir önceki yazımızda Paris in dünya üzerinde onca yer varken Eyvah Eyvah 2 filminin bir bölümünün çekildiği Kazdağlarını neden mesken tuttuğunu sormuştuk.

Bu sorunun cevabını bulmadan önce isterseniz size mitolojideki adı İda, günümüzdeki adı Kaz Dağı olan coğrafyayı biraz tanıtayım.

Kazdağlarının Ege ve marmara bölgelerinin sınırlarını oluşturması nedeniyle iki farklı iklim etkisinde kalması, Avrupa – Sibirya, Akdeniz ve İran – Turan bitki bölgelerinin kesiştiği noktada bulunması nedeniyle bu bölgeleri temsil eden bitki türlerinin burada bulunması, Güney yamaçlarının deniz seviyesinden birden 1700 metrelere yükselmesi, bu alanların dereler ve çaylar tarafından derin vadiler şeklinde yarılması  biyo çeşitliliği artırmaktadır.

Kazdağı milli parkında bilim adamlarınca bugüne kadar 101 familyaya ait 800 cıvarında bitki taksonu tespit edilmiştir. Bu türlerin 77 adedi yalnızca Türkiyede bulunmaktadır. Bunların 29 tanesi de Dünyada sadece kazdağı milli parkında bulunan endemiklerdir

Özetle yaradan dünyanın bu köşesini yaratırken biraz cömert davranmış, havasındaki oksijeni en yüksek oranda ve buna bağlı olarak, bitki örtüsünü binbir çeşitli yaratmakla kalmamış, toprağının altına da altın, demir vb. madeni gizlemiştir.

Çoban Paris’in zamanında keçi güttüğü günlerden bu güne bitki çeşitliliği büyük oranda korunmuştur. Sizlerin her sabah büyük bir iştahla yediği Ezine peynirinin en kalitelisi bu dağlarda otlayan koyun ve keçilerin sütünden yapılanıdır. Çünkü peynire lezzetini veren bu dağlardaki eşsiz otlardır.

Kazdağının alt yamaçlarında yetişen zeytin ağaçlarından üretilen zeytinyağının nefasetini başka yağlarda bulamazsınız. Bizim 0 asit veya 10 dizem diye adlandırdığımız zeytindeki asit orenını gösteren ölçü, bu yağlardaki nefasetin bilimsel kanıtıdır. Doğduğum günden bu yana sadece Kazdağının eteklerinde yetişen zeytin ağaçlarından hasat edilen zeytin yağını tüketmiş biri olarak marketlerde satılan en kaliteli zeytin yağları bile benim ağzımda motor yağı gibi bir tat bırakır.

Kazdağının hemen eteklerinden başlayan Ezine ovası ise Kösedere veya sizin bildiğiniz adıyla Çanakkale domateslerinin anavatanıdır. Burada yetişen etli iri domateslerin tadını başka yerde bulmanız imkansızdır.

Kazdağında Çoban Paris’in Afroditi yıkanırken gördüğü bölgenin hemen çevresinde yetişen elma hem lezzeti hem de çokluğu ile büyük bir ekonomik değer taşımaktadır. Türkiye de üretilen toplam elmanın %5 i bu bölgede yetiştiğini bilmenizi isterim. Yıllık elma üretimi 100 bin ton diğer bir deyişle 5 000 kamyon civarındadır.

Yine aynı bölgede yetişen kiraz, şeftali ve diğer meyveler yöre halkının geçimi için büyük ekonomik değerdir.

Eğer bir gün yolunuz 3200 yıl önce Paris’in keçi çobanlığı yaptığı, geçtiğimiz yaz aylarında da Eyvah Eyvah filminin çekimlerinin yapıldığı Bayramiç – Evciler Ayazma mevkisine yolunuz düşerse, yolun hemen sağında yer alan Evciler Tarım Kredi Kooperatifinin işlettiği alabalık üretim tesislerini ziyaret ediniz. Kendinize ana yemek olarak  binlerce yıl önce afroditin yıkandığı sularda özenle yetiştirilen alabalık, yanına zeytin yağında beyaz peynir, çoban salatası ve meyve tabağından oluşan bir ziyafet çekiniz. Araba kullanmayacak olanlar için her ne kadar artık bir İngiliz markası olsa da bir duble Yeni Rakı içmelerini öneririm. En son kardeşim bir duble rakı istediğinde bardağın ¾ dolu olarak gelmişti, bazen garsonun eli terazisiz olabiliyor. Hesap geldiğinde ise ödeyeceğiniz ücrete inanamayacaksınız.

Paris’in yaşam alanı olarak bu toprakları seçmiş olması daha doğal başka bir şey olabilir mi? Peki yöre halkı zengin midir diye sorarsanız? Cevap olarak, rüşvet olarak en güzel kadınla birlikte olma vaadine elindeki altın elmayı veren hem şehrimiz Paris’in durumunu gösteririm, bu arada kardeşi uğruna canını vermiş olan diğer hem şehrim Hektor’u anmadan geçersek Hektora ayıp etmiş oluruz.

Bu kadar yer üstü zenginliği olan bir bölgeyi bazı Global ölçekli Şirketlerin birkaç TL lik altın uğruna niye talan etmeye çalıştıklarını anlamak gerçekten zor. Bugün kü yazımızda akçeli konulardan fazla bahsedemedik yarın kafanızı altın ve elma ile ilgili bazı basit aritmetik işlemler ile karıştıracağım. Ama şimdiden soruyorum o zaman ki inanışla ilahi gücü temsil eden Zeus’un biz fanileri temsil eden Paris’e verdiği altın elmada değerli olan neydi?

Altın mı? Elma mı?

 

23/02/2011

Murat TUNÇER

Bu yazı 2800 defa okundu

Murat Tunçer
Latest posts by Murat Tunçer (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.