Orta Avrupa Turu I

Merhabalar,

Sitede Viyana ve Prag’la ilgili gezi notları mevcut, ancak burada yeralan gezilerden farklı olarak arkadaşımla birlikte kendi organizasyonumuz ile değil de, bir tur aracılığı ile Orta Avrupa Turu yapmayı tercih ettik.

Diğer gezi yazılarında yeralmayan farklı noktaları belirten bir yazı olacak bu.

Gezimiz 7 gece 8 gün Budapeşte, Viyana, Prag illerini kapsayan bir turdu, bu kadar sürede tabii ki çok detaylı olmadan ancak yüzeysel şehir turları yapabiliyorsunuz. Her üç şehir de kendine özgü ruhu ve güzellikleri olan  şehirler, ben her üçünü de çok beğendim. Diğer arkadaşların yaptığı gezilerden farklı olarak bu turda Budapeşte deki Estergom Kalesi, Slovakya’nın başkenti Bratislava’da panoramik şehir turu, Viyana’da Baden turu, Prag’ta Karlovy Vary turu vardı. Herbiri ayrı ayrı güzel olmakla birlikte özellikle Karlovy Vary, Prag’a gitmişken mutlaka görmeniz gereken doğası ve mimarisi çok güzel olan masalsı bir kasaba.

Yaz dönemi gittiğimiz ve tur programımız çok yoğun olduğu için 1 haftamızı sabah erken saatlerden gece çok geç saatlere kadar sokaklarda şehirleri hissederek geçirdik.

Şehirlerle ilgili notlarıma gelince;

Budapeşte diğer 2 şehre nazaran turistik anlamda daha sakin olan bir şehirdi.

Otelimizin(Hotel  Budapest) tek tip mimarisi biraz sıkıcı olsa da kahvaltının beklemediğimiz kadar çeşitli ve iyi olması, ayrıca kahvaltı salonunun çiçeklerle süslenmiş güzelce bir terasa açılması yüzümüzü güldürdü.

İlk gece yaptığımız  tekne turu muhteşemdi. Tuna Nehir kıyısı boyunca bulunan tüm önemli binalar ve eserler çok güzel ışıklandırıldığı için gündüz yanısıra gece de bu şehri seyretmek enfesti.

Ertesi gün tarihte bir süre Macaristan’a başkentlik yapmış olan Estergom’da bulunan ve 2 kere Osmanlı hakimiyetine geçmiş olan ihtişamlı Estergom kalesine gittik. Osmanlıların elinden çıkması üzerine bir de Estergom türküsü yakılmış , biz de bu türkü eşliğinde şehre giriş yaptık J. Öğle yemeğini Visegrad ‘da Rönesans  konseptinde turistik bir restoranda ( Renaissance Etterem ) yedik. Dekorasyondan, müziğe , garsonların kıyafetlerinden menü seçimine herşey rönesans devrini yansıtıyordu. Bu da yine şehrin tarihi dokusuna uygun ve gayet memnun kaldığımız bir yemek oldu. Buranın devamında şirin bir alışveriş kasabası olan Szentendre birkaç saat gezme ve alışveriş yapma fırsatı bulduk.

Günün devamında serbest zamanda şehri gezmeyi planlarken ertesi gün resmi bayramları olduğu için şehirde festival olduğunu farkettik. Açık hava konseri yanı sıra,  şehrin önemli caddelerinde kurulan panayır tüm şehir sakinlerini merkeze çekmişti. Trafiğe kapatılan yollar ve köprüleri kullanarak tüm şehri gezme ve coşkuya katılma fırsatımız oldu. Şehir merkezinde her yere hoparlörler yerleştirilmişti. Tüm şehirde açıkhava konseri dinleniyor, panayırdan alışveriş yapılıyor, sokak gösterileri izleniyordu. Plansız  gelişen  çok keyif aldığım akşamlardan birini yaşamış oldum böylece.

Bu yazı 2585 defa okundu

Özlem Birgülen
Latest posts by Özlem Birgülen (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.