Marmara Adası

MarmaraAdasi

Marmara Adası, Marmara Denizi’nin güneybatısında bulunan Marmara Adaları’nın en büyüğü ve Balıkesir’e bağlı olan bir ada ve de Gökçeada’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük adası. Adadaki ilk yerleşme Antik Çağda Miletoslularca kurulmuş. Bir deniz ticaret kolonisi olarak kurulan Prokonnesos kenti, adaya da adını vermiş. Birçok kez yağmalanan Prokennesos, Roma Döneminde Hıristiyan’ların sürgün yeriymiş. Bizans Döneminde keşişlerin yerleştiği adaya, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra 15. yüzyıldan başlayarak Türkler de yerleştirilmiş. Ada halkının çoğunluğunu oluşturan Rumlar yüzyıllarca Türklerle yan yana yaşamış. Günümüzde Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemi tarihi eserleri adada kısmen mevcut. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen birçok mermer eser, Roma ve Bizans Dönemlerinde adanın mermerleri ile yapılmış.

Mrmr_Iskele_1Lozan Antlaşması’nın mübadele maddesi hükümleri uyarınca Rumlar Yunanistan’a gitmek zorunda kalınca, adaya özellikle Karadeniz Bölgesi’nden gelenler yerleştirilmiş. Rum nüfus Yunanistan’a göçerek Halkidiki yarımadasında Neos Marmaras (Νέος Μαρμαράς, Yeni Marmara) yerleşimini kurmuş.

Marmara Adası’nın hemen önünde, Hayırsız Ada, Paçanoz adası, Kaşık Adası, Ekinlik Adası ve Avşa adası yer alıyor. Bu adaların bazılarında yerleşim yok. Küçük Bodrum denen Avşa adasına buradan tekne turu ile gitmek mümkün. Marmara adasında 6 adet merkez var, Topağaç Köyü, Gündoğdu Köyü, Saraylar Köyü, Çınarlı Mahallesi, Asmalı Köy, Marmara Beldesi. Eskiden adada bol miktarda geyik mevcutmuş ancak bugün maalesef geyiklerden eser kalmamış. Orman alanlarında ise nadir de olsa dağ tavşanı görmek mümkün.

Mrmr_Mermer_OtelBu merkezlerden herhangi birine gitmek isterseniz, iskeleden çıkıp sağa döndüğünüzde Marmara çarşı içinden geçtikten sonra dolmuş durağı var, iskeleye yaklaşık 300 metre mesafede. Taksi fiyatları biraz yüksekmiş. Çınarlı ve Gündoğdu merkeze yaklaşık 4-5 km mesafede. Dolmuş fiyatları kişi başı 3,5 TL, 15-20 dakika sürüyor. Genelde 30 dakika aralıklarla çalışıyorlar.

İstiklal savaşından sonra adada yaşayan Rumların yerine Türkler yerleşmiş. Rivayete göre savaş kazanıldıktan sonra komutan çavuşa, köyüne gidip buraya yerleştirmek üzere tanıdık ve akrabalarını getirmesini istemiş. Karadenizli olan çavuş Trabzon ve Rize’den tanıdıklarını adaya getirmiş. Bugün adanın büyük bir çoğunluğunu buralardan gelen insanlar oluşturuyor. Bölgelere göre adada yerleşim değişiyor. Çınarlı mahallesine (burası köyken mahalleye çevrilmiş) çoğunlukla Trabzon ve Rize bölgesinden gelen insanlar yerleşmiş. Çınarlı’da bulunan, Rumlar’dan kalma set set üzüm bağları maalesef yok edilmiş, eski Rum evlerinden de eser kalmamış. Evlerin yok edilmiş olması turizm ve tarih açısından büyük kayıp. 4 Ocak 1935 yılındaki büyük Marmara depreminde birçok evin hasar görmesine ve yıkılmasına sebep olmuş. Bu depremde hasar gören evlerde daha sonra yıkılmışlar. Bugün maalesef Çınarlı’da tam olarak ayakta kalmış görebileceğiniz bir tarihi eser yok. Herşeye rağmen meydanda büyük çınar ağaçları hala yerinde duruyor. Bir tane devasa gövdeli ve çok kollu çınar ağacının üzerinde dikim yılı 1001 yazısı asılı. Burada çınar ağaçlarının altındaki çay bahçesinde oturup çay içmek gerçekten çok keyifli. Adada hiç nem yok bunu hemen fark edebiliyorsunuz. Bunun nedeni Saraylar Köyündeki mermer ocaklarınınMrmr_Cinarli_Cinar adadaki tüm nemi alıyor olmasıymış. Çınarlı’da küçük bir müze var burada kazılarda bulunan Arkeolojik eserler sergileniyor. Çınarlı mahallesi konaklamak için ideal bir yer, kalacağınız tüm otel ve pansiyonlar denize en fazla 100 metre mesafede. Çınarlıya gelirken denize sıfır noktasında Manastır denen bir bölge var. Eskiden deniz kenarında bir manastır varmış maalesef bugün küçük bir parça duvardan başka hiçbir şey kalmamış. Burada küçük sakin bir koy ve güzel bir tesis var. Burada konaklama yapmak da mümkün, ancak araçsız gelip buradan bir yere gitmek istediğinizde, yaklaşık 500 metrelik yokuş yolu çıkıp dolmuşa binmeniz gerekiyor.

Mrmr_Cinarli_GunbatimiBir başka ideal mekan Gündoğdu Köyü. Bu köyde yerleşenler de Kastamonu’dan (İnebolu, Cide) gelmişler. Burada nadirde olsa birkaç Rum evi görmeniz mümkün. Sokaklar antik çağlardan görmeye alıştığımız gibi mermer kaplı, oldukça ihtişamlı duruyorlar. Köyün iç kısımlarında yine mermerle kaplı bir meydanda eski bir çeşme var. Gündoğdu Köyü, meşhur Marmara Birlik zeytinlerinin toplandığı köylerden bir tanesiymiş. Bu köyün yanısıra Topağaç Köyü, Çınarlı Mahallesi ve Asmalı Köyünde de zeytin yetiştiriliyormuş. Deniz kenarında oturabileceğiniz bir kaç güzel çay bahçesi mevcut.

Saraylar Köyü meşhur Marmara mermerlerinin çıktığı ve çıkmaya devam ettiği yer. Buradan çıkan mermerler Ayasofya ve Aya İrini’nin sütun başlıklarında kullanıldığı gibi tarih sayfalarında önemli yerler almış birçok başka yapılarda da kullanılmış. Mermerleri taşıyabilmek için Saraylar Köyünde bir liman bulunuyor. Eskiden dinamit kullanarak %70 kayıpla alınan mermer bugün kesme tekniği ile kalıp halinde çıkarılarak %30 kayıpla alınmaya başlanmış. Bu %30 luk kesimde çini fayans yapımında değerlendiriliyormuş. Saraylar Köyünde MÖ 200 yılına ait olduğu tahmin edilen lahit mezarlar var. Bunlar bugün koruma altına alınmış durumda.

Mrmr_Iskele_4Asmalı köyü geçimini zeytincilik ve balıkçılıktan sağlıyor. Rumların yaşadığı dönemde birçok asma bahçesi olan ve şarapçılık yapılan bu köyde de maalesef üzüm bağları yok edilmiş. Turizme kısmen açık olan bu köyde birkaç tarihi Rum evi kalmış. Burada Rum evleri yıkılarak yerlerine çirkin görünüşlü beton evler dikilmiş. Bu köyde genelde Trabzon, Sürmene ve Bulgaristan’dan göç etmiş Türkler yaşıyor. Köyde konaklamak mümkün ancak az sayıda pansiyon olduğu için gitmeden önce rezervasyon yapmakta fayda var.

Topağaç köyü sakinleri Selanik göçmenleri ve Karadenizlilerden oluşuyor. Merkeze olan uzaklığı sadece 10 km. Geçim kaynağı yine zeytincilik ve balıkçılık. Burası ayrıca adanın en uzun sahil şeridine sahip olan köy.

Adada ne yenmeli derseniz yöresel olarak özel bir yemek yok ancak Çınarlı Mahallesindeki dondurmacıdan mutlaka ama mutlaka dondurma almalısınız (Dönertaşlar’ın yorumu). Adada az kalan üzüm bağlarından çıkan üzümler koruk suyu diye satılıyor.

Mrmr_Cinarli_DonertaslarBizim bu adaya yolumuzun düşmesi Dönertaşlar’ın sayesinde oldu :) Haftasonlarını değişik aktivitelerle değerlendiren genç çiftimiz, bizi de planladıkları bu aktiviteye davet ettiler. Onların sayesinde deniz, güneş ve dinginlikle dolu keyifli bir hafta sonu geçirdik.

Mrmr_Iskele_3Adaya ulaşımı IDO ile sağladık, biletler biraz pahalı ve değişken fiyatlı. Gidiş 49TL, dönüş 54TL ödedik. Bostancı, Yenikapı, Marmara Adası güzergahı yaklaşık 3 saat sürüyor. Adada iskeleye 2dk mesafede bulunan Mermer Otel’de konakladık, oda kahvaltı kişi başı 50TL. Otel yeni yapılmış, kahvaltıyı çatı katında manzara eşliğinde yapıyorsunuz. Odalar geniş, ferah ve hoş kokulu. Sabah ilk feribotla yola çıkmamıza rağmen otele yerleşmemizle birlikte saat öğlen 1 oldu. Bir lokantada yemeğimizi yedikten sonra denize girmek için minibüsle meşhur Çınarlı’ya gittik. Genellikle otellerin sahilde şezlongları var. Biraz aradıktan sonra şezlong kiralayan bir mekan bulduk ve yerleştik. Mrmr_Raki_BalikAkşama kadar deniz keyfi yaptıktan sonra, koca çınarların altında kahvelerimizi içip yemek için minibüsle merkeze döndük. Yemek için çok fazla bir seçeneğiniz yok, biz de Paşazula adlı mekanda rakı balık keyfi yaptık :)) Güzel keyifli akşamımızın ardından deniz manzaralı çay bahçesinde oturup ertesi gün için enerji toplamaya, uyumaya çekildik.

Adadaki son günümüzde manzara eşliğinde kahvaltımızı yapıp merkeze yürüme mesafesine olan sahil şeridi keşfe koyulduk. Coral Beach Club isimli tesise yerleştikten sonra kendimizi kızgın kumlardan serin sulara bıraktık. Sadece yediğinizi içtiğinizi ödüyorsunuz. Öğle yemeğimizi de burada yedikten sonra, sayılı saatlerimiz jet hızıyla geçti maalesef :(( Mrmr_Coral_BeachBir baktık ki deniz otobüsüne yetişmek için yollardayız. Bu tesisten o kadar memnun kaldık ki yemekler, hizmet, sunum, fiyat özetle herşey çok güzeldi. Bizce Çınarlı’dan daha iyiydi, hem denizi, hem de tesisi. Adaya bir daha gidersek, bu tesisi kesinlikle tercih edeceğiz, size de tavsiye ederiz. Bu güzel hafta sonu da böylelikle sona erdi.

Mrmr_Tatli_KahveBu arada, adada değişik ve çok lezzetli tatlılar yapan pastaneler var, tatlı severler mutlaka denemeli. Biz almadan geçemedik önlerinden :p Bu pastaneler iskeleden yürümeye başladığınızda hemen solunuzda kalıyor.

Dönertaşlar’a ( Serap ve Ozan ) sonsuz teşekkürler, bizi yeni bir adayla tanıştırdıkları için :))

Bu yazı 5011 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.