Çatalhöyük

Gezimizin 2 .gününde Öğretmenevi’ndeki kahvaltı ile güne başladık .

Bugün ilk gideceğimiz yer Çatalhöyük.

iPhone’larımızdan Konya-Çatalköyük rotasını belirledik ancak gidebilecek en kötü rota imiş :)

Google map maksimum anayol rotası çizip, anayol sonrasındaki yolun ne kadar kötü olabileceğini hesaplayamıyormuş .

Tecrübe etmiş olduk :)

Düz ovada, boş yolda, hızdan dolayı trafik cezası da yiyerek Çatalhöyük’a vardık. ( radar var ve hız limiti 90 km imiş bir dönem çıkan hız limit ayrılmış yollarda 100 km oldu haberleri doğru değilmiş bilginize)

Çatalhöyük Konya’nın Çumra ilçesi sınırları içinde yer alıyor. İlçenin 10 km. doğusunda. Höyük, farklı yükseklikte iki tepe düzü olan bir tepe şeklinde ve bu iki yükselti nedeniyle çatal sıfatını almış.

Çatalhöyük’ün dünyadaki ilk şehir yerleşimi olduğu düşünülüyor.

9000 yıl önce yaşanmış olan bu kentte yaklaşık 8000 kişinin yaşadığı düşünülüyormuş. En ilginç detaylardan biri Sokaklar yok ve evlerin içine de çatılardan giriliyor.

Çatalhöyük, Güney Anadolu’da, M.Ö. 7500 yıllarına dayanan, çok geniş bir Cilalı Taş ve Bakır devri yerleşimidir. İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilmektedir. Muhtemelen, bugüne kadar bulunmuş en eski ve en gelişmiş Cilalı Taş Devri yerleşim merkezidir. 1958 yılında James Mellaart tarafından keşfedilmiş, ilk kazıları 1961-1963 ve 1965 yıllarında yapılmıştır. 1993’te yeniden başlayan ve günümüze kadar devam eden kazılar Ian Hodder tarafından yönetilmektedir. Kaynak : Wikipedia

Konya’ya gittiğinizde Çatalhöyük’ü mutlaka görmelisiniz.

Ama bir konuda sizi önceden uyaralım. Çatalhöyük’te bulunan bütün eserler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesine götürülmüş. Yani orada sadece kazı alanından arta kalanları ve Çatahöyük’teki kazılar, tarihi bilgiler ve çıkan bazı eserlerin resimlerinin olduğu duvarlara asılı kartonları görebiliyorsunuz.

Bu yazı 3494 defa okundu