Bavyera Seyahati 8: Linderhof

Ettal gezintimizin ardından otobüsümüzle Linderhof’a ulaştık. İner inmez hemen Uğur bilet için sıraya girerken ben de emanet dolabı bulup sırt çantamızı bıraktım ki dolaşırken kolaylık olsun. Otobüsü boş görünce, sarayı görmeye gelen çok fazla ziyaretçi yok sanmıştım ama bilet sırasını görünce yanıldığımı anladım. Biletimizi alıp tur saatimizi öğrendikten sonra saray bahçesini gezmek için yola çıktık. II. Ludwig’in diğer saraylarında da olduğu gibi sadece rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz.

Saray bahçesindeki gezintimizde ilk durağımız, Moroccan House idi. Bu ev, 1873’de Viyana’daki Uluslararası Sergi için Fas’ta inşa edilmiş. 1878 yılında Kral tarafından satın alınmış ve krala yakışır şekilde dekore edilmiş.

Moroccan House’u gördükten sonra bahçede dolaşan kuğuları gördük. Etraflarında bir sürü insan toplanmış, onları sevmeye çalışıyorlardı. Biz de yakından görmek ve kameraya çekmek için yaklaştık. Ben biraz yaklaştıktan sonra, elimdeki poşetten gelen yemek kokularını alınca, korkusuzca üstüme gelmelerinden hafif tırsarak uzaklaştım ve kameramanlık görevini devraldım. Sandviçlerimizden kopardığımız ekmek parçalarına ulaşabilmek için Uğur’un peşini bırakmadılar, hatta bacağını gagaladı bir tanesi. En son çareyi kaçmakta buldu Uğur :) Ekmeklere uzanmaya çalışırken boyunlarını uzatınca neredeyse sizin boyunuza yükseliyorlar. Bir de kanatlarını kabartınca, kanatlarının arasında kalbe benzer bir şekil beliriyor.
Linderhof_Kugu_Besleme_Video
Ardından Hunding’s Hut binasını gördük. Bu kulübe Richard Wagner’ın  “Valkyrie” adlı eserinden ilham alınarak yapılmış. Ludwig, Alman bayramlarını bu evde kutlarmış.

Veee sonunda ihtişamlı bahçesiyle Linderhof sarayı karşımızda :) Resmi saray bahçesi beş bölüme ayrılmış ve bu bölümler mevsimleri, elementleri, kıtaları anlatan alegorik heykellerle süslenmiş. Neptün çeşmesi de ihtişamlı görüntüye büyük katkıda bulunuyor. Sarayın hem önünde hem de arkasında simetrik olarak bahçe var. Arka taraftaki teras bahçenin en üst seviyesinden baktığınız zaman muhteşem bir görüntü var karşınızda, karlı dağların önünde uzanan yemyeşil bir alan. Aynı şekilde ön taraftan baktığınızda ise ihtişamlı heykellerle ve çeşmelerle dolu etkileyici görüntü karşınızda. Anlayacağınız nereden bakarsanız bakın, atmosferin etkisinde kalmamak mümkün değil.

Bahçe keşfimizden sonra Venüs Grotto’ya ulaştık. Buranın girişi orijinal kaya görüntüsünde ama aslında sonradan yapılmış yani doğal değil. Bu bina, Wagner’in “Tannhäuser” adlı eserinin ilk perdesinin örneği ve kral için yapılmış. İçeri girince her yer karanlık ve dar bir koridordan geçiyorsunuz. O karanlığın ardından görkemli bir ışıltı ve renk cümbüşü içinde bir su birinkitisi ve üstünde altın bir kayık karşınıza çıkıyor. Ve duvarda eserin bir bölümünü anlatan fresk. Bu görüntü beni çok etkiledi. Linderhof’a gidince burayı görmeden dönmeyin sakın :)

Tur saatimiz yaklaştığı için saray girişine doğru ilerledik ve sıramızı bekledik. Saray, Herrenchiemsee ve Neuschwanstein’a kıyasla çok daha küçük ama ihtişam konusunda hiç de geri kalır yanı yok. Bu saray, Ludwig II’nin tamamlandığını gördüğü tek saray ve Bavyera’nın güneydoğusunda Ettal Manastırı’nın yakınında bulunuyor. Diğer Ludwig sarayları gibi Linderhof’un da Ludwig için idol olan XIV. Louis yani Güneş Kralı’nın sarayı Versailles’dan esinlenerek inşa edildiği çok aşikar.

Bu sarayla ilgili detaylı bilgi almak isteyenler bu linklerden faydalanabilirler:

http://www.schlosslinderhof.de/englisch/palace/history.htm

http://en.wikipedia.org/wiki/Linderhof_Palace

Saray gezintimizi sarayın gizli arka kapısından çıkarak sonlandırdık :) ve 1867’de Paris’deki Uluslararası Sergi için Berlin’li bir mimar tarafından dizayn edilen Moorish Kiosk’u ziyaret ettik. Buranın en ihtişamlı mobilyası tavuskuşu tahtı. O kadar renkli ve gösterişli ki diliniz tutuluyor diyebilirim.

Son olarak tage of Gurnemanz binasını gördük ve saray bahçesini gezerek başlangıç noktamıza geri döndük. Bu bina bir şapeli andırıyor ve yine Wagner’ın “Parsifal” isimli bir eserinden esinlenerek inşa edilmiş.

Sıcaktan bunaldığımız için bir dondurma alıp Oberammergau’ya gitmek için otobüsü beklemeye koyulduk :) Evett evett, işte ekstra planlarımıza geliyoruz :) Bunları daha detaylı öğrenmek için hadi yazı dizimizin devamını okuyalım :))

Gezilecek Yerler:

  • Linderhof Palace
  • Moorish Kiosk
  • Moroccan House
  • Hunding’s Hut
  • Hermitage of Gurnemanz
  • Venus Grotto
  • Shlosspark

 

Bu yazı 2315 defa okundu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.