Barselona'da Uykudan Önce Yemek

Poble Espanyoldan çıkıp, geldiğimiz yolu Espanya istasyonuna kadar geri yürüdük. Espanya durağında bu sefer L3 metro hattına bindik. 10’dklık bir yolculuğun ardından Vallcarca durağında metrodan indik. Haritadan baktığınızda Parc Güelle yakın olan iki adet metro durağı var bunlar Lesseps ve Vallcarca. Eğer 1 km yokuş yukarı yürümek istemiyorsanız Vallcarca durağında inip önünüzdeki turist kalabalığını izlemenizi öneririm. Vallcarca metro istasyonunda bir kaç yüz metre sonra sola döndüğünüzde sizi tepeye çıkartan yürüyen merdivenler ile karşılaşıyorsunuz.

Parc güell Barselonanın ünlü ailelerinden Güeller tarafından 1900-1914 yılları arasında soyluluk göstergesi olarak Antonio Gaudi’ye yaptırılmış.

Parkın ana girişte taştan yapılmış, mantarları anımsatan kubbe biçimli çatıları olan iki yapı bulunuyor. Yapıların birinde ilginç bir kule var. Park alanındaki yapıların çoğu, canlı renkleri içeren seramik parçaların bir araya getirilmesiyle yapılan mozaikle kaplı. Parkın girişindeki merdivenli yol, sütunlarla süslenmiş büyük meydana kadar uzanıyor. Büyük meydan, aslında Barcelona’yı ve denizi gören çok güzel bir balkon. Burada dalga görünümünde, mozaik kaplı banklar bulunuyor. Meydan, kültürel ve toplumsal etkinliklerin gerçekleştirildiği bir alan olarak kullanılmış. Park, meydan merkezde kalacak biçimde tasarlamış. Büyük bir ağ oluşturan kıvrımlı patikalar, yürüyüş sırasında doğayı sevmek ve Gaudi’nin sanatını anlamak için olağanüstü bir yer.

Çamlıca tepesi gibi yüksek bir yerde bulunan bu parka kolayca gitmek adına parkın arka tarafındaki yürüyen merdivenleri kullanarak girdik. Önümüzdeki yürüş yolunu takip ederek parkın en yüksek noktalarından biri olan tepeye yürüdük. Buradan tüm Barselonayı ve aşağıdaki parkı gördük. Sonrasında yürüyüş yollarını takip ederek büyük meydana indik. Parçalanmış seramiklerin birleştirilmesi ile oluşturulmuş büyük bankta soluklandık. Buradan Barselona yönüne baktığınızda parkın hemen girişindeki Hansel ve Gratelin masallarından çıkmış gibi duran iki eve dikkatinizi çekerim. Sonrasında büyük meydana çıkan Gaudi’nin yapmış olduğu masalsı yoldan aşağıya indik. Büyük alanın hemen altındaki sütunlar da kafanızı kaldırıp tavandaki mozaikleri incelemenizi öneririm. Ayrıca buradan aşağıya inip şehrin sembolü olmuş meşhur kertenkeleyi ve parkın ana girişindeki resimleri incelemenizi öneririm.

Bu parkta yer alan işportacılardan magnet, yelpaze gibi hediyelik eşyaları ucuza alabileceğimiz söylenmişti. Büyük bir yağmur yağışının arkasından gittiğimiz için midir yoksa burada işportacıların zabıta ile yaşadıkları problemden midir bilinmez etrafta alışveriş yapabileceğimiz işportacıya pek rastlamadık. Var olan bir iki tanesinde de pek fazla seçenek yoktu

Parkın hemen çıkışından Lesseps istasyonuna doğru giden yolun etarafındaki hediyelik eşya dükkanları ise La Rambla’dakilerle kıyasladığımızda bize oldukça pahalı geldi.

Parktan çıktıktan sonra isterseniz yokuş aşağıya 1 km kadar yol yürüyerek Lesseps metro istasyonuna ulaşabilirsiniz. Eğer yürümeye halim kalmadı diyenlerdeyseniz orada taksiler sizi bekliyor olacak. Biz hediyelik eşya satan dükkanlara gire çıka yürümeyi tercih ettik.

La Rambla

Parc Güellden sonraki hedefimiz olan La Rambla’ya gitmek icin Lesseps istasyonundan L3 hattına bitenerek Liceu durağına doğru ilerledik. 6-7 dklık bir yolculuğun ardından La Rambla’nın tam merkezine çıktık.

La rambla’nın bu bölgesinde çiçek satan dükkanlar var. Ayrıca çeşitli kılık ve kıyafetlerde heykel gibi poz veren bazı sanatçılar var. Bunların önündeki kovalara bozukluk atarak beraber resimde çektirebiliyorsunuz.

Amacımız daha önce kitaplardan okuduğumuz La Boqueira ya gidip hem karnımızı hem de gözümüzü doyurmaktı. Lakin istasyonda çıktığımızda kendimizi büyük bir karmaşanın ortasında bulduk. Paskalyanın ilk günü olduğu için eline haçı alıp kafasına kukuletayı geçiren papazlar arkalarındaki arabaya temsili bir İsa heykeli dikip bandolar ilahiler eşliğinde caddeleri istila etmişler. İlerleme hızı ise bizim mehteranının çök gerisinde. 1 ileri 1 geri gidip aynı yerde milleti eyliyorlar. Bunu gören tüm hristiyan cemaat büyük bir coşku ile evde en güzel ne varsa giyinip balkonlara çıkmış. Eline kamerayı fotograf makinesini alan iki kare fotoğraf çekmek için caddeleri işgal etmiş.

Kalabalıktan sokağın karşısına geçmemiz yarım saati buldu. Geçtiğimizde ise paskalyanın ilk günü nedeni ile bu meşhur pazarın kapalı olduğunu gördük. Bir şeyler atıştıramamış olmanın hayal kırıklığıyla kendimiz tekrar kalabalığın içine atıp aynı gün Barri Gotik turunuda aradan çıkartmak için belediye ve hükümet konaklarının yer aldığı Plaça de Sant Jaume üzere La Rambla caddesinden Carrer de Ferran yönüne ilerledik. Biraz ilerledikten sonra bu caddeninde başka bir cemaat tarafından işgal edildiğini gördük. Kısa zaman sonra on binlerce insanın arasında hiç bir yere gidemez olduk. Biraz bu kalabalığı dışarıdan izleyip insanların İsa heykeli karşısında neden böyle davrandıklarına fazlaca anlam veremeden kendimizi Barselona katedralinin tam arkasındaki sokakta yer alan Buenas Migas isimli kafeye attık.

Burada bir kahve içip kurabiye türü birşeyler atıştırdık. Bu durumda Barri Gotik turumuzu bu kalabalıkta yapmanın imkansız olacağını düşünüp akşam yemeğimizi yemeyi ve sonrasında flamenko gösterisine gitmeye karar verdik. Akşam yemeği için daha önceden Barselona Yemek Notları yazısında bahsi gecen Can Cullereteslokantasını gözümüze kestirmiştik. Geldiğimiz caddeden geri dönüp lokantanın bulunduğu Carrer d’En Quitana sokağına girdiğimizde lokantanın orada olduğunu ama saat 21:00 de açılacak olduğunu gördük. Ben saat 21:00 e kadar yemek yiyemeyecek olmanın yıkımı içinde tekrar bir plan değişikliğine giderek yönümüzü Flamenko gösterisi için bilet almak üzere bu sokağın hemen karşısında yer alan Plaça Reial doğru yönelttik.

Böylece Barselona’da akşam yemeği saatinin diğer adını öğrendik;