Ab-ı Hayatı Bulduk Dökün o Porto Sirkelerini

Pisa kulesini arkamızda bıraktıktan sonra yolumuzu güzel kuleler şehri olarak isimlendirilen San Gimignano’ya çevirdik.

Muhteşem kır manzaralı tepelerin arasında spagetti gibi kıvrımlı köy yollarında bir iki saatlik bir yolculuğun ardından San Gimignano’ya ulaştık. İtalya’da ki yolları gördükten sonra bizim yolların tarla arasındaki patika olduğuna karar verdim. En virajlı berbat dağ yollarının yüzeyi bile teftiş öncesi düzeltilmiş asker yatağı gibi.

San Gimignanoa Siena daki zenginlerin yazlık evlerinin bulunduğu bir dağ kasabası. Etrafı dünyaca ünlü chianti şarabının yetiştiği üzüm bağları ile çevrilmiş.

Kasaba 700 yıl öncesinde donmuş gibi bütün binalar oldukça iyi bir şekilde korunmuş. Uzaktan şehir taş gökdelenlerin olduğu bir şehir görünümünde. Evler çok yüksek penceresi olmayan taş kuleler şeklinde inşa edilmiş. Aynı zamanda kulenin yüksekliği ailenin zenginlik seviyesinin göstergesiymiş. Aileler maddi varlıklarını bu kulelerin en tepesindeki odalarda saklarlarmış.

Orta çağ kasabası görünümündeki bu kasabanın sokaklarında dolaşıp kasaba ve çevresindeki yeşil tepeleri fotoğrafladıktan sonra rehberimizin önerisi ile kasaba meydanındaki Terrazza isimli bir lokantada yörenin muhteşem Chianti şarabının yanında Lasagne al Forno sipariş ettik. Şarapla beraber yediğimiz lazanya çok lezzetliydi. ½ lt Chianti şarabı, iki adet lazanya için ödeyeceğiniz ücret yaklaşık olarak 2 €.

Yemek sonrasında meydanın hemen sağında, önünde büyük bir kalabalık olan bir gelato (dondurma) dükkânı var. Bu dükkân 4 yıl arka arkaya şampiyon olmuş bir dondurmacıya ait. Özelliği yediğiniz dondurmanın içerdiği meyvenin tadını size aynen sunması. Limonlu, mangolu, bir dondurma sipariş ettim. Limonlu dondurmayı size tavsiye etmiyorum çünkü limon yalamış gibi oluyorsunuz. Onlarca çeşit dondurmanın olduğu bu dükkânda şampiyon dondurmalardan bir kup almanızı tavsiye ederim. Dondurmayı külah yerine kapta alınız zira İtalyan dondurmasının bir diğer özelliği çok çabuk erimesi.

Şehirden ayrılmadan önce Chianti şaraplarından alabildiğiniz kadar alın. İçmeseniz bile hediye olarak götürdüğünüzde aynı fiyata alacağınız Çin Malı bir magnetten çok daha fazla makbule geçecektir. Nişantaşı’nda kadehini 100 TL ye içeceğiniz bu şaraplar membağında şişesi 5€ dan satılıyor. Şarapları şehirdeki hediyelik eşya satıcılarından alabileceğiniz gibi San Gimignanoa hemen girişindeki Coop (Migros benzeri bir mağaza) mağazasından da istediğiniz şarapları alabilirsiniz.

Damağımızda içtiğimiz Chianti şaraplarının güzel tadı henüz geçmemişken San Gimignanoa’dan bir sonraki hedefimiz olan Siena yolunda rehberimiz Burak beyin bizlere aktardığı bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hikâye o ki;

Sultan Süleyman’ın dünyanın lezzetlerini bulup kendine getirmekle görevlendirdiği Sümbül ağa isimli bir çeşnicibaşı varmış.

Sümbül ağanın tek işi dünyayı kent kent dolaşıp orada yiyecek içecek adına ne varsa tatmak, gözünün beğendiği cariyeleri zapt eyleyerek dünyanın tüm lezzetlerini sultan Süleyman’a sunmakmış. Bugünlerde tv de çokça izlediğimiz Muhteşem yüzyıl dizisinde ara sıra duyduğumuz bir replik var,

Başım ağrıyor bana şerbet getirin.

Hala anlamayanlar için söyleyeyim dizide geçen o şerbet üzüm suyunun mayalanıp dinlendirilmesiyle yapılmış bugün şarap adını verdiğimiz içecek.

Neyse Sümbül ağa bir gün emrindeki kalyon ile akdenize açılmış, o liman senin bu liman benim derken Porto ya uğramış ve kalyonun mahzenlerini ağzına kadar enfes Porto şaraplarıyla doldurmuş. Lakin dönüş yolunda fırtınaya tutulan Sümbül ağanın kalyonu Pisa limanın açıklarında demirlemiş. Birkaç günlük zorunlu istirahatı değerlendirmek hem de yeni lezzetler bulurum umuduyla karaya çıkmış.

Yolda rastladığı Siena’lı tüccara “buralarda ne yenilir ne içilir bana tavsiye et” diye sormuş. Siena’lı tüccar şuralarda ileride bir dağ kasabası var oranın şarabı iyidir demiş. Atının kırbasından bir testi şarabı açıp kupaya doldurduktan sonra Sümbül ağaya ikram eylemiş. Kupadaki şarabı tattıktan sonra kalanını tek sefer de başından aşağı içen Sümbül ağa etrafındakilere ilerideki kalyonu göstererek kalyondaki tüm yükün denize dökülerek boşaltılması için emrini vermiş.

Ab-ı Hayatı Bulduk Dökün o Porto Sirkelerini

Yarın: PanForte

Bu yazı 2901 defa okundu